23 Ocak 2013 Çarşamba

UĞUR MUMCU'YA SAYGIYLA...



Dokuz yaşında ki bir çocuk demokrasinin karartılmak istenmesini anlamaya çalıştığında, demokrasiye oda cezası mı verilmiş, karanlığa mı bırakılmış diye düşünebilirdi ancak çocuk aklıyla.
Fakat parçalanmış arabadan, parçaları duvarlara sıçramış bir babayı ayırt edebilirdi oynadığı bütün oyunlardan.
Beklemeliydi, büyük gözlüklü tonton amcaya neler olduğunu anlatırdı belki zaman..
Bazı insanları istesenizde unutamazsınız.
Yıllar geçtikçe düşüncelerin ölümsüz, en kalıcı miras olduğunu öğretti bize yaşam.
O gün arabaya konulan o bomba özgürlüğü, demokrasiyi katletmek istemişken başaramadı, ters tepti planları, sonsuzluğu hesaba katamadı.
Susuturduklarını sanarken bir Uğur MUMCU`yu, küllerinden binlercesini inşa ettiler.

Her geçen gün haksızlığın öfkesi içimde artsada, keskin kalemide, kırık gözlüğüde teselli oldu arkasında bıraktığı binlerce çocuğa..

Seni tanıdığımda dokuz yaşındaydım. Demokrasinin oda cezası yediğini düşündüğüm yaşlarda. Belki de o korkunç olay gününe kadar dikkat etmemiştim sana.  Öldüğün gün inandım ölümsüzlüğe, o gün inandım yeniden doğduğuna. Bu yüzden bugün yas tutmuyorum ben, birlikte daha nice yıllara...


Özlem ÖZTÜRK