27 Mart 2015 Cuma

Kendine mektup..

sevgili beynim,
lütfen beni terk edip durma.
iki olgun insan gibi herşeyi oturup çözebiliriz.
hem üstesinden gelemeyeceğimiz birşey yok beraber olursak.
ama senin bu kaçıp kaçıp gidişlerin beni her geçen gün çıkmaza sürüklüyor.
bana kendimi özletiyorsun çoğu zaman.
bazen aynadaki suretin kime ait olduğunu bulmaya çalışıyorum,
bu nasıl acıdır bilemezsin,
kendime yabancılaşıyorum..
tamam belki sende çok bunaldın, belki çok geç kaldım seni anlamak için ama
hiç olmazsa bana biraz benden birşeyler bırak..
sevdiğim rengi alma ya da bir kaç yemek ismini.
tek başıma bir restorana gidip ne yemem gerektiğini hatırlat bana,
en çok nelerden hoşlanırdım mesela??
tuttuğum takımın rengini, sevdiğim adamın ismini, bunları bırak hiç olmazsa.
senin bu kaçıp gitmelerin yıkım oluyor benim hafızamda
üzüntülerimi hayal kırıklıklarımı al git benden
yüzünü görmek istemediğim insanları da koy yanına
ben sana istediğin kadar yıllarımı feda edebilirim
sadece mutlu olduğum o bir kaç ana kıyma..

Özlem ÖZTÜRK






5 yorum:

  1. Ancak cezbeye kapıldığında mutlu olur insan. Meczuphanede meczup olursan; deli divane bir masalda yaşarsın. En ücra köşelerde, dip ve bucaklarda saklı kalan mutluluklar şiirlerinde manzub olur da çıkar karşına, mısra mısra, kıta kıta. Silinmeyen lekeler silinir, bir daha asla leke tutmacasına. Her anın burukluk olsa da, içinde mutluluk kırıntıları taşır aslında. Kalemine kuvvet derim ben...

    YanıtlaSil
  2. Gerçekten çok güzel 👍

    YanıtlaSil
  3. Gerçekten çok güzel 👍

    YanıtlaSil