9 Haziran 2011 Perşembe

Topladım valizimi, çocukluğuma gidiyorum…


Belki de ihtiyacım olan tek şeydi bu.
Belkide bunca zaman yapmayışım, en çok ihtiyacım olacak dönemlerime, en kötü zamanlarıma ayırışımdandı.
Ya da hoyrat kullanmak istemeyişimden.
30 Haziran da Ankara’ya gidiyorum.
Doğduğum şehre…
Oradan da babamın 6 yıl görev yaptığı Yozgat’a, çocukluğumun merkezine ineceğim.
Bunu düşünürken bile, içimde sakladığım hüzün çıkıyor yüzeye.
Belki görseniz şaşırırsınız. Buraya mı onca özlem dersiniz.
Ah orayı birde benim gözümden görseniz.
Söylesenize bana zamanı hanginiz geri getirebilirsiniz?
İşte ben bunu yapmaya gidiyorum. Başaracağımı da adım gibi biliyorum.
Gidip bakacağım Mustafa amcayla karakolda yazı tura oynuyor muyum.
Mezarlığa gideceğim, hala aynı mezarı kenarından eşeliyor muyum.
Uyuduklarını zannettiğim merhumlara dualar okuyacağım.
Trafonun önüne gidip en yakın arkadaşım olan Ayşegül’ü bekleyeceğim.
O beni görünce dayanamaz, çıkar sofrayı bırakıp.
İpini de alsa bari yanına, ip atlardık.
Sonra beni kimsenin bulamadığı yere gidip saklanıcam.
Hala sırdır ora, söylersem sobelenicem.
Lojmanın etrafında bir sürü gecekondu vardı.
Çocukluk işte, hayalim hep bir gecekonduda yaşamaktı.
Bu yüzden giderdim hep Şenay ablaya. Evi daha samimi, daha sıcaktı.
En çok saçlarımı severdi, her gittiğimde sıkılmadan tarardı.
Bir sürü kiremit topluyacağım.
Neden yaptığımı hala hatırlamıyorum ama yine un ufak edicem.
Belki oturduğumuz daireyi de görücem, turuncu mutfak kapaklarını.
Geçicem yolun karşısına soluma bakıcam annem sesleniyor balkonda.
Sağıma dönücem babam nöbet tutuyor kapıda.
Sonra bakıcam gökyüzüne. Bir kere daha açıcam ellerimi.
Yirmi sene öncesine döndür beni, çocukluğumu geri ver diye yalvarıcam Tanrıma …

Özlem ÖZTÜRK

4 yorum:

  1. Yüreğine sağlık senin..

    YanıtlaSil
  2. çok teşekkürler, beğendiyseniz ne mutlu bana...

    YanıtlaSil
  3. çocukluğuna dalmadan uğrayacağın Ankarada olma işini hafta sonu yapsan diyorum!

    YanıtlaSil
  4. keşke orada olsan :((

    YanıtlaSil